Yazılar

Aşk Böyle Bir Şey

Yol Sana gelen kısacık bir yolu bir ömür gibi yürüdüm. Her adım büyüdü. Seni görene kadar.  Sonrası?  Sevinçli bir telaş. Şarkıdaki gibi. Yani mutluluk olarak tanımlayamıyorum. Elini kolunu nereye koyacağını bilememe hali. Ağzını, dudağını, gözünü kontrol edememe hali. Kalbin ağzının içinde. Karşı karşıya durduğun o birkaç dakika. Sonra sarıldığın. Su içer gibi içine çektiğin koku...… Okumaya devam et Aşk Böyle Bir Şey

Kadının Adı Var

Sıradan bir gündü. Odamdan çıktım. Uzun koridoru duvardaki lambrilere parmaklarımın uçlarını sürterek yürüdüm, büyük iki kanatlı ve camlı salon kapısından içeri girdim. Sol taraftaki kütüphaneye yöneldim. Boyumun yetmediği üst rafları görebilmek için taburenin üzerine çıktım. Gözlerim soldan sağa, sağdan sola bir kaç kez taradı rafları. Ve sonunda bir kitabın sırtına takılı kaldı. Belki de sırf… Okumaya devam et Kadının Adı Var

Sonuç

Yatağından kalktı, mutfağa gitti, su ısıtıcısına su koydu. Uzun kapaklı dolabın kapağını açtı. Bir müddet baktı. Çay kutularının birini aldı, birini bıraktı. Sonunda zencefilli-limonlu olanda karar kıldı. Buzdolabından çıkardığı sapsarı, sulu limondan iki kalın parça kesti, seçtiği bardağın içine koydu. Su da ısınmıştı zaten. Bir tatlı kaşığı da bal ilave ederek karıştırdı. Bardağı alıp salona… Okumaya devam et Sonuç

Özledik

Ölümlü dünyada birbirinin aynı geçen günlerin arasında, siyah beyaz bir filmden yavaş yavaş renkliye geçer gibi değişen duyguların tuzağında bulduk birbirimizi. Morfin almış gibi kapanan zihinler sonrasında, fark etmeden çıkılan yollarda. Kaybetmemek için direnerek bir yılı daha devirdik. Çünkü ne de olsa Nazım gibi şiirin kölesi olmuşuz ve Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma;… Okumaya devam et Özledik

Baba Gibi

16 Ocak 2015. İnsan doğduğu günden beri tanıdığı, sevdiği, yakın olduğu birini kaybedince gerçekten çok büyük yoksunluk hissediyor. Kendisi reklam kokan hareketlerden hoşlanmayan, sade ve ağır bir beyefendi olduğundan ismini vermeden yazıyorum. "Çok sevdiğimiz aile büyüğümüz" diye tanıtabilirim. Nev-i şahsına münhasır Tanıdığım en kendine has insanlardan biriydi gerçekten. Bir tarafı aşırı ciddi, daima alçak tondan,… Okumaya devam et Baba Gibi

Delilik Hali

Onca yıldanOnca bıraktıklarımdan sonraBen şimdi sanaBırak beni, bırak beni dersemVe sen Beni bırakırsan var yaBeni bırakırsan var ya! Tersini Yap! İşte bu kadar basit. Ne söylenirse tersini yap. Her zaman değil. En acı, en kızgınlık dolu, en kırgın anlarda ne söylenirse, sen tersini yap. Doğru bir nasihat mi veriyorum şu an en ufak bir fikrim… Okumaya devam et Delilik Hali

Sıfır Heves

Günaydınlar hepinize:) Pazar sabahı yazmanın da başka türlü bir sorumluluğu varmış. İçimden geçen bir yüzü karanlık metinleri sabah sabah burada paylaşıp sizin de kafanızı pazar sabahına yakışmayacak fikirlerle doldurmaya gönlüm razı gelmiyor bir türlü. Yine bir otosansür çukuruna düştüm. Sıfır Heves Bu akşam yine size ne yazacağım diye karın ağrısı çekerken bir yandan da canım… Okumaya devam et Sıfır Heves

Kendini Kandırma

Birine alttan alta derdini anlatmaya çalışmak ya da alttan alta bile anlatamayıp tamamen içinde tutmak ne zordur. Hepiniz bilirsiniz. İnsan olan her canlının maruz kaldığı psikolojik bir sıkışmışlık hali. Biriktirmeyin Bazen eşiniz olur. Bazen sevgiliniz. Bazen sevdiğiniz. Bazen patronunuz, bazen öğretmeniniz, bazen can dostunuz, bazen anne-babanız. Kimine saygıdan bir şey diyemezsiniz, kimine ya giderse kimine… Okumaya devam et Kendini Kandırma

Sosyal Medya Motivasyonu

Sosyal medyadaki yalan hayatlar. Bu konuyu ne çok tartıştık değil mi? Hâlâ da tartışmaya devam ediyoruz. Ben bugün farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum meseleye. Bakalım siz de benim gibi düşünecek misiniz? Facebook Sosyal medya kanallarından ilk olarak Facebook girdi hayatımıza. Sene 2007. Ben de bir merak hemen kendime bir hesap oluşturdum elbette. Zaten işim… Okumaya devam et Sosyal Medya Motivasyonu

Güzelim İzmir

30 Ekim 2020, saat 14:51. Evdeyim, Covid yüzünden hâlâ evden çalışıyorum. Yazmam gereken önemli bir e-mailim var, ona konsantreyim. Ev konforunun tadını çıkararak çalışıyorum L koltukta. Bir an başım dönüyor. Kafamı ekrandan kaldırıyorum. Hayır, başım dönmüyor. Evimde tavan aydınlatması yok, etrafta sarsıntıyı kontrol edebileceğim bir şey arıyorum. Başımı çevirip sağımda duran bitkilerime bakıyorum, hepsinin yaprakları hızlı… Okumaya devam et Güzelim İzmir