Yazılar

Trastevere | Dönüp Dönüp Sana Gelmek İstiyorum

Biraz tereddüt içinde yazacağım; zira dünya savaş, salgın, ekonomik çöküş gibi belalarla uğraşırken, benim bu özlemim tam şımarık kız çocuğu mızırtısı gibi olacak ama kaç haftadır anlatasım var size. Yeni yerler görebilmeyi ya da daha önce gittiğim ama yeniden gitmek istediğim, özlemini çektiğim yabancı kara parçalarına gidebilmeyi istiyorum. Şımarıklıksa da şımarıklık. Uzaklara gidebilmeyi çok özledim.… Okumaya devam et Trastevere | Dönüp Dönüp Sana Gelmek İstiyorum

Sonbahar Rüzgarları

Koca bir yaz geçti. Daha doğrusu koca bir kış ve ardından yaz geçti. Hepimiz ilkleri tecrübe ettiğimiz değişik zamanlar geçirdik. Ve yine geldi çattı sonbahar. Sararmış yapraklar Hiç planlamadım size bir sonbahar yazısı yazmayı. Bambaşka şeyler yazacaktım. Kıskançlık ateşiyle yanan ruhları masaya yatırıp; aşk, heyecan, entrika dolu satırlarla sizi karşılayacaktım. Ama olmadı. Sonbaharın etkisi olacak ki,… Okumaya devam et Sonbahar Rüzgarları

Kapılar Dışa Değil, İçe Açılır

Bulunduğumuz bu platformu seviyorum. Herkesin yazdığı bir şekilde bir duyguma, geçmişime, geleceğime değiyor. Bugün de öyle oldu. Biraz önce Demet Uncu‘nun “Dalgalar Gibi Duygular” yazısının içinde Wayne Dyer’den alıntıladığı bir cümle bam telime bastı. İnsanı gaza getirmeye yarayan o soyut tele… “Kapılar dışa değil, içe açılır.” Yıllarca “bencil” kelimesinin hakkını yediler. O yetmedi “bencil” kelimesi ile insanları… Okumaya devam et Kapılar Dışa Değil, İçe Açılır

Nefes Al, Nefes Ver

Kaç yaşında başlıyoruz okula gitmeye? Okul öncesi falan darken neredeyse 5 değil mi? Ve girdiğimiz o kapıdan üniversitesiydi, yüksek lisansıydı derken aşağı yukarı 24-25 yaşında çıkıyoruz. Büyüklerimiz “Şimdiden sonra da hayat okulu başlıyor” diyor. Haddim olmayarak düzeltiyorum. O okul, doktor poponuza ilk şaplağı attığı anda başlıyor bence. Artık ömrünüz ne kadar vefa ederse. Dur bakalım,… Okumaya devam et Nefes Al, Nefes Ver

Okurum

“Gözlerinin arkasınıSözlerinin alt yazısınıKalp diline çevirdim çoktanOkudum öztürkçe acısını”– Sezen Aksu Ben oldum olası insanın içindeki her ne ise aynen dışa yansıtması gerektiğini savundum. Bu bana hep daha rahat geldi. Hem daha rahat hem de daha dürüst. Bayılırım belaya Tabi böyle olunca strateji falan yapamıyorsunuz. Politik de olamıyorsunuz. Haliyle yaşantınız boyunca başınıza bu yüzden bin türlü… Okumaya devam et Okurum

“Mutsuzum” Deme Bana

İnsanoğlunun bitmeyen hasreti nedir diye sorsam size hepiniz kendi ihtiyaçlarınıza odaklanarak farklı farklı cevaplarla gelebilirsiniz bana. Para, başarı, sağlık, güvende hissetme, vesaire… Her biri farklı kelimelerle ifade edilen bu kavramların hepsi de aslında elde edildiklerinde tek ve ortak bir duyguya sebep oluyor bence; mutluluk. Neymiş bu “Mutluluk”? Mutluluk; Türk Dil Kurumu’nda “Bütün özlemlere eksiksiz ve… Okumaya devam et “Mutsuzum” Deme Bana

Kazı-Kazan

İçinizden gelenin ne kadarını dosdoğru muhatabına söyleyebiliyorsunuz? Niyetim böyle bir konuya girmek değildi ama birine fena halde ayar oldum. Şöyle dosdoğru yüzüne yüzüne konuşasım var ama kendisi başka galakside yaşıyor. Ama tahmin ediyorum bunları okuyacaktır. Zehir gibidir maşallah, bu genel seslenişten payına düşeni alacaktır. Evet, haklısınız, cesaret ister. Evet, sorumuzu tekrarlayalım; içinizden gelenin ne kadarını… Okumaya devam et Kazı-Kazan

Sığ Zamanlar

Derinliğinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz zamanlarınız oluyor mu hiç? Hani böyle hiçbir konunun detayına giremediğiniz, bazen girebilecekken girmek istemediğinizden bazen de isteseniz de o konuda hiçbir fikir yürütemeyecek kadar kendinizi boş hissettiğiniz zamanlar. Biraz sıkıcı biraz da rahatlatıcı zamanlar. Bilinçaltı seni senden çok düşünür Herhalde insanın bilinçaltı kendini stand-by’a alıyor. Bilincin hissettiği ve ısrarla üzerine gittiği yorgunluklardan,… Okumaya devam et Sığ Zamanlar

Ex’ten Next Olur mu?

İşte o soru. Kitleleri bölen o soru. Bir kısmınızın çenenizi ve hemen üzerinde duran tatlı burnunuzu şöyle hafiften sola çevirip sonra da yukarı kaldırarak “Yok şekerim yok olmaz, aynı suda iki kere yıkanılmaz” dediğinizi hayal ediyorum. Size kötü bir haberim var. Ben illa ki olur demiyorum ama bu “hayatta olmaz” diyenler için, hayat, hayatta olmaz… Okumaya devam et Ex’ten Next Olur mu?

Kapı

Mavi, eski, ahşap bir kapı.Kapının bir tarafında bir adam, diğer tarafında bir kadın.Birbirlerinin nefesini duyacak kadar sessiz ortalık.Acı oturmuş ikisinin de gözlerine ve elbette ki pişmanlık.Biri yaptıklarından pişman, diğeri yapamadıklarından.Kapının koluna aynı anda uzanan elleri var bir de…Ne yazık ki biri açmak, diğeri ise kilitlemek için uzatıyor ellerini.Ve kapının kilidinde çevrilen anahtarın sesi belki de… Okumaya devam et Kapı